ÜZERİNDE NEGATİF OLUŞUMLAR (NEGATİF İŞLEM, NEGATİF VARLIK ve NEGATİF ENERJİ) OLAN KİŞİLERİN AURALARI ve AURA KATMANLARI yani ENERJİ BEDENLERİ NASIL OLUR?

Bu sorunun cevabını vermeden önce auranın ve aura katmanlarının/enerji bedenlerinin ne olduğuna bir bakalım.

Aura, vücudun yani fiziksel bedenin çevresini saran bir enerji kalkanıdır. Aura ne kadar temiz, sağlam ve güçlü olursa dış dünyadan gelebilecek tüm negatif enerjilere, oluşumlara, saldırılara ve fiziksel, ruhsal, zihinsel, duygusal hastalıklara karşı kişi o kadar dayanıklı olur. Aurada oluşan yırtık kişiyi her türlü negatif enerjilere ve negatif saldırılara açık hale getirir. Aura bilinen 4 ana katmandan oluşur:

Gelin şimdi bu katmanları tek tek inceleyelim…

Auranın fiziksel bedene en yakın ve birinci katmanı ETERİK BEDEN ENERJİ KATMANI’dır…

*

ETERİK BEDEN; şekil ve boyut olarak fiziksel bedene benzer. Kainattaki yaşam enerjisinin fiziksel bedene geçişini sağlayan çakralar yani enerji kapıları bu bedende bulunurlar.

Eterik Bedenin temel işlevi fiziksel bedenin sağlıklı kalmasını sağlamak ve onu evrensel enerji alanı ile bağlantıda tutmaktır. Sağlıklı bir insanda aura genişliği 50cm kadardır.

Hastalık, yorgunluk, stres gibi durumlarda ve enerji boyutundaki negatif saldırılarda eterik beden aurasının genişliği azalır, sağlığı bozulur ve hatta enerji boyutunda yırtılmalar başlar.

Eterik Beden ve Fizik Beden, üçüncü katman olan Zihinsel Beden enerji katmanından kaynaklanan düşünce formlarına çok güçlü reaksiyonlar verir. Bu nedenle pozitif düşünce, sağlık ve şifa üzerinde çok etkilidir.

Eterik Beden,  kâinattan gelen daha doğru bir ifadeyle kâinatın yaratıcısından gelen yüksek enerji formları ile fizik beden arasında aracılık yapar. Fiziksel duyularımızla aldığımız bilgileri, dördüncü katman olan Astral Bedene, diğer bir ifadeyle Ruhsal Bedene ve üçüncü katman olan Zihinsel Bedene iletir. Böylece yüksek enerji formlardan fizik bedene enerji ve bilgi aktarır.

Eterik Beden zayıfladığında, kişinin enerji ve bilgi iletimi bozularak dengesizlik oluşur.

Bu dengesizlik Yaratıcı’dan gelen Yaşam Enerjisi’nin bozulmasına ve fiziksel bedene frekansı bozulmuş enerji formlarının akmasına sebep olur.

Frekansı bozulmuş olan bu Yaşam Enerjisi, fiziksel bedendeki organların frekanslarının bozulmasına sebep olur ve bir süre sonra da organlarda hastalık denilen durum ortaya çıkar.

Fiziksel bedendeki hastalık aslında vücuttaki organların frekanslarının bozulmasıyla ortaya çıkan önce enerjisel ve sonuç olarak ta fiziksel bir olaydır.

Bir kişinin Eterik Bedenine bakılarak sağlık durumu hakkında bilgi sahibi olunabilir.

Eterik Bedeni negatif enerji yüklü bir kişinin fiziksel bedeninin sağlıklı olması mümkün değildir.

Sağlıklı bir Eterik Beden zararlı negatif enerji formlarının fiziksel bedene girmesine izin vermez, süzgeç vazifesi görür ve aynı zamanda dış dünyaya yaşam enerjisi saçar.

Eterik Bedeni sağlıklı ve güçlü olan insanlara yaklaştığınızda kendinizi olumlu ve pozitif hissedersiniz.

Eterik Bedene sağlık bedeni de demek mümkündür. Hastalıklar vücutta ortaya çıkmadan önce bu katmanda ortaya çıkarlar ve profesyonel biri sadece Eterik Bedene bakarak kişinin sağlık durumu hakkında bilgi sahibi olabilir.

Sağlıklı bir yaşam için Eterik Bedenin güçlü ve sağlıklı olması şarttır. Eterik Bedeni zayıflamış biri hastalıklara açık bir durumdadır.

Eterik Bedenin negatif enerjilerle blokaja uğraması sonucu kişinin Duygusal, Zihinsel ve Astral yani Ruhsal Aura Bedenleri ile bağlantısı zayıflar. Bu da kişinin birçok psikolojik sorun ile birlikte kişilik bozukluklarına, depresyona hatta intihar eğilimine girmesine sebep olabilir.

*

DUYGU/DUYGUSAL BEDEN; Eterik Bedenin üstünde bulunan ikinci aura katmanıdır. Kişinin duygusal yapısı bu katmanla ilgilidir. Üst katmanlardan yani Ruh Beden ve Zihin Bedenden gelen enerjiler burada duygusal anlamlar kazanır ve kişiye özel duygusal süzgeçten geçtikten sonra anlam kazanarak Eterik Bedene aktarılır.

Duygusal bedenin durumu kişinin duygusal yapısı ve anlık duyguları ile ilgili bilgiler verir.

Kişi Duygusal Bedeninde sakladığı olumlu-olumsuz duygulara göre farklı frekanslar yayar.

Yaydığı frekansı destekleyen koşul ve titreşimleri de kendisine çeker. Eğer öfke frekansı yayıyorsa hayatına hep öfkeyi ve öfkeli kişileri çekecektir. Bu frekansta kaldığı müddetçe de öfke sarmalı içirisinde kalacaktır.

Bir insan, bilinçli şekilde sevgi ve hoşgörü için çabalayıp, bilinçsizce zıt duygu frekansları yayıyorsa bilinçli hedefe ulaşımı zorlaşacak veya engellenecektir.

*

Üçüncü sıradaki ZİHİN/ZİHİNSEL BEDEN; Duygu Bedenin bitiminde başlar ve Astral/Ruh Bedene kadar uzanır. Fikirlerimizin yapısını barındırır. Hastalıklarımızın büyük bir çoğunluğu zihinsel bedenimizden kaynaklanmaktadır.

Zihinsel Bedenin en önemli özelliği güçlü olduğu zaman, kişinin başka insanların etkisi altında kalmaması ve özgür iradesiyle kendi kararlarını verebilmesidir.

Zihinsel beden zayıfladığında ise, kişi kararsızlık halindedir ve sürekli başka insanların etkisinde kalarak yaşamına devam eder.

“Başkaları ne der” mantığını sürekli öne süren ve yaşamını başkalarının ne düşüneceğine göre planlayan bir kişinin zihinsel bedeni son derece sağlıksızdır.

Olumsuz düşünceleri elemek ve yerlerine olumlu düşünceler yerleştirmek de zihinsel bedenin en önemli işlevidir.

Hastalıkların önce zihinsel bedende oluşması ve daha alt bedenlerden fiziksel bedenimize geçmesi de zihinsel bedenin önemini bir kez daha vurgulamaktadır.

Zihinsel Bedenin asıl görevi, Ruhsal Beden düzleminde, akılcı zihinle bütünleşerek, Evrensel gerçeği yakalamaktır. Yakalanan bu gerçeklerle, Evrensel gerçeğe uyum sağlanır. Varlığın Ruhsal düzleminden getirilen bu bilgi kendini, önce sezgi ve anlık iç görüler şeklinde, hayal veya ses olarak gösterir, ardından sözlü düşüncelere çevrilir, ”İç Görü” nün kazanılmasını sağlar.

*

Dördüncü sıradaki ve en üstteki enerji bedeni ASTRAL/RUH/RUHSAL BEDEN’dir;

Kaynağı İlahi olan Evrensel Yaşam Enerjileri, Astral Bedenimizden aura alanımıza girerler ve burada bir değişime tabi tutularak zihinsel bedene aktarılırlar.

Astral Bedende ortaya çıkan bir sorun er geç daha alt bedenlere ve oradan da fiziksel bedene yansır.

Astral Beden kişinin Yaradan ile bağlantısını simgeler. Yaradan ile bağlantısı güçlü olan bir insanın Astral/Ruhsal Bedeni sağlıklı olacak ve evrensel şifa enerjisini en iyi şekilde alarak diğer katmanlara ulaştıracaktır.

Ruhsal açıdan gelişmiş olan insanların yanında huzur, sükûnet hisleri duymamız ya da bu kişilerin şifa enerjisi dağıtmaları ruhsal bedenlerinin canlı, parlak ve güçlü olmasıyla ilişkilendir.

Uyanmış bir ruhsal bilincin aurası, kusursuz bir ovallikte kilometrelerce öteye yayılabilir. Ruhsal beden aracılığı ile içsel birlik ve bütünlüğü yaşarız. Yaratılışın temeli olan “İLAHİ” kanal ile bütünleşiriz.