KALİTELİ BİR YAŞAM İÇİN ÇAKRALARIN ÖNEMİ

Fiziksel, ruhsal, zihinsel ve duygusal olarak sağlıklı olabilmemiz ve evrendeki yaşam enerjisinin bedenimize akabilmesi için tüm çakraların yani enerji kanallarının açık olması gerekmektedir. Her çakranın etkilediği organlar ve duygular farklıdır. Kapalı olan her çakra sebebiyle bedenimizde, ruhumuzda, zihnimizde veya duygularımızda belli sıkıntılar baş gösterir. Bu da yaşam kalitemizi olumsuz yönde etkiler.

ÇAKRALAR NEDEN BLOKAJA UĞRAR?

Çakralar üzüntüden, sıkıntıdan, kederden, stresten, travmalardan, her türlü korkudan, zihinsel çatışmalardan kızgınlıktan, endişelerden, psikolojik baskılardan, pişmanlık ve suçluluk duygusunu yoğun yaşamaktan, kendimize söylediğimiz yalanlardan, ergenlik çağında bastırılmış cinsel duygulardan, çocukluktan başlayan şefkat ve bedensel temas eksikliğinden, zamanından önce zorla verilmeye çalışılan tuvalet eğitiminden, affetmeyi bilmemekten, bağımlılıklardan (madde, anne, baba, çocuk, sevgili, eş…) v.b. sebeplerden dolayı kapanabilir. Bunun için çakraların bioenerji-reiki gibi şifa teknikleriyle açılması ve açık kalması için de yukarıda belirtilen sebeplere dikkat edilmesi gerekmektedir.
KÖK ÇAKRA'nın Hayatımıza Etkileri

Kök Çakra Dengedeyken

Kök çakramız dengedeyken, kendimizi öncelikle dünya anamızın, sonra da bulunduğumuz yerlerin- ev, iş, mahalle, şehir, ülke vb. -bir parçası olarak hissedebiliriz. Özgüvenimiz yüksektir, kendimize güveniriz; kendimize güvendiğimiz kadar insanlara da güvenimiz yüksektir. Aidiyet duygumuzun yüksek olması, bizi sabit kılmaktan çok daha özgür kılacaktır; kendimizi farkındalıkla yaşadığımızı hissederiz.

Kök Çakra Aşırı Aktifken

Kök çakramızın aşırı çalışması durumu bizleri başkalarına karşı aşırı otoriter olmamıza, başkaları üzerinde baskıcı olmamıza sebebiyet verebilir. Kök çakramızın aşırı aktiflik durumu, büyük, şişik bir egoya ve bu egonun ortaya çıkardığı açgözlülük, bencillik, kurnazlık, şiddet temelli duygulara sebebiyet verebilmektedir.

Kök Çakra Zayıfken

Kök çakramız zayıf seviyede çalışırken cinsel açıdan yetersizlik, isteksizlik olabilir. Kendimizi bir türlü bir yerlere ait hissedememe, düşük özgüven, insanlara güvensizlik, kendimizi sevilmiyor hissetme zayıf kök çakranın tezahürleridir. Yaşamımızda önümüze koyacağımız hedefler karşısında kendimizi aciz hissedebilir, yaşamın bizi sürekli engellediğini düşünebiliriz.
SAKRAL ÇAKRA (CİNSEL ÇAKRA) 'nın Hayatımıza Etkileri

Sakral Çakra Dengedeyken

Sakral çakramız dengedeyken etrafımıza arkadaşça yaklaşırız. İlişkilerimizde tutku ve cinsellik dürtüleri de dengede ve yüksek seviyede olacaktır. Sarsılmaz boyutta bir canlılık ve neşelilik, dışarı doğru yansıttığımız kimliğimizde flört modunda olabilmemiz mümkündür. Etrafımızdaki dostlarımızla ilgili olur, ihtiyaçlarını düşünürüz; ama bu tamamen bizim kontrolümüzde ve dengede olur. Hiçbir zaman kendi isteklerimizin önüne geçmesine izin vermeyiz.

Sakral Çakra Aşırı Aktifken

Sakral çakramız aşırı aktifken, “güç” uğruna yaşadıklarımız veya insanlar üzerinde etken oluşturduğumuz durumlar üzerinde manipülatif hareketlerde bulunabilir, gerçekliğimizi veya başkalarının gerçekliklerini değiştirme uğraşısı içerisinde olabiliriz. Bağımlılık yapan her türlü madde ile de ilgilidir bu bölge. Aşırı aktif bir sakral çakra ile çikolata, alkol, uyuşturucu, sigara gibi maddeler ve gıdalara karşı yatkın olabilmemiz mümkündür.

Sakral Çakra Zayıfken

Zayıf bir sakral çakra ile topluluk içerisinde utangaç hissetmemiz, her türlü olumsuz olarak etiketlediğimiz olaylar arkasında bir şekilde kendimizi suçlarken bulabilmemiz ve hep başkalarının “ne” düşündüğü üzerine kafa yoruyor olabilmemiz mümkündür. Etrafımızdaki insanlarla etkileşimde bulunmaktan korkabilir, kendimizi geriye doğru çekebiliriz. Sakral çakra dengedeyken bahsettiğim “Başkalarının İhtiyaçları”, zayıf bir sakral çakrada zıt bir durum oluşturmakta ve başkalarının isteklerini her zaman kendi isteklerimizin önüne geçmesine izin verir davranışlar sergilememiz olağandır. Kendimizi kaybolmuş ve çaresiz hissetmek, zayıf çalışan sakral çakranın belirtileridir.
KARIN ÇAKRASI (SOLAR PLEKSUS)'nın Hayatımıza Etkileri

Karın (Solar Pleksus) Çakrası Dengedeyken

Karın çakramız dengede çalışıyorken kendimizi iyi hissederiz. Başkalarına ve kendimize saygı duyarız. Problemlerle karşılaştığımız zaman, ağlayıp zırıldamak yerine çözüm odaklı yaklaşıp, yapılması gerekenleri eyleme dökebilme konusunda kendimize de güvenimiz yüksektir. Sinir bozucu durumlarla karşılaştığımızda da genel itibariyle, sakin kalabilmemiz ve kontrolü elimizde tutabilmemiz, akıllıca davranabilmemiz mümkün olacaktır.

Karın (Solar Pleksus) Çakrası Aşırı Aktifken

Karın çakramız olduğundan fazla çalışıyorsa aşırı yargılayıcı davranışlar sergiliyor olmamız ve “Sert / Kaba / Katı” tutumlar sergilememiz mümkündür. “En iyi ben bilirim”cilerin inatçı tutumu, etraftan gelen önerilere, uyarılara, söylemlere ısrarla kulak asmamak, aşırı aktif bir karın çakrasının neticesidir.

Karın (Solar Pleksus) Çakrası Zayıfken

Karın çakramızın zayıfken, depresyon belirtileri belirir, kendimize duyduğumuz saygı azalır. Duygusal yaralanmalara açık oluruz, etrafımızda olup bitene karşı kayıtsız kalmaya başlarız ve çoğu zaman da yapmamız gerekenleri ileri tarihlere ötelemeye çalışırız. Eylem halindeyken elimizden fırsatlar alınmış gibi hissedebiliriz, “Kader Ağlarını Ördü” yaklaşımını benimseyebiliriz. Psikolojik olarak kaygı problemleri ve fiziksel bedende sindirim sorunları, zayıf bir karın çakrasının işaretidir.
KALP ÇAKRASI'nın Hayatımıza Etkileri

Kalp Çakrası Dengedeyken

Kalp çakramız dengedeyken, kendimizi sevilen hissederiz ve daha önemlisi sevgi paylaşımımızda kendimizden ödün vermeden bunu gerçekleştirebiliriz. Empati seviyemiz yüksektir; kendi varlığımız kadar etrafımızdaki yaşama da eşdeğer seviyede yaklaşımlarda buluruz. Biz böyle cıvıl cıvılken de haliyle, etrafımızdaki insanlar bu titreşimlerimizi hissederler, hissettikleri kadar bize yansıtırlar ve tabi bolca da gülücükle karşılanabiliriz :)

Kalp Çakrası Aşırı Aktifken

Kalp çakramız olduğundan fazla aktif çalışıyorken davranışlarımızda aşırı kıskançlık, sürekli kendimizi haklı görme, aşırı yargılayıcı olma ve etrafımızı suçlayıcı tavırlar olabilir. Kendimizden fazla ödün vermelerimiz neticesinde içimizde boşluk ve kayıp duygularını hissedebiliriz.

Kalp Çakrası Zayıfken

Sevilmemişlik duygusu, zayıf bir kalp çakrasının neticesidir. Kendimize durduk yere acıyorsak, reddedilme korkusuna sahipsek, değişime karşı sürekli “dur” diyorsak, alışkanlıklarımızı ya da daha doğrusu bırakmamız gerekenleri bir türlü bırakamıyorsak, sürekli kendimizi bir şeylere muhtaç hissediyorsak, hayatımızda çok fazla belirsizlik mevcutsa kalp çakramız olması gerektiğinden düşük seviyede çalışıyordur.
BOĞAZ ÇAKRASI'nın Hayatımıza Etkileri

Boğaz Çakrası Dengedeyken

Boğaz çakramız dengede çalışıyorken kendimizi kolaylıkla ifade edebilir ve karşılıklı iletişimi en üst seviyeden gerçekleştirebiliriz. Dinleyicilerimizi çok da fazla sıkmadan, nokta atışlarla anlatmak istediğimizi direkt olarak anlatabiliriz. Konuşmalarımızın yaydığı o güven ve gerçeklik titreşimleri, alıcı dostlar tarafından algılanabilir.

Boğaz Çakrası Aşırı Aktifken

Çenemiz aşırı çalışıyorsa ve bu çalışmada da konuştuğumuz işittiğimizin katça fazlaysa, evet, boğaz çakramız aşırı aktif çalışıyor. Bu durumlarda hep eleştirel davranırız, başkalarının dediklerine kulaklarımızı tıkarız, dinlesek bile yok sayarız, aşırı inatçı davranışlar sergilememiz de aşırı çalışan bir boğaz çakrasında mümkündür.

Boğaz Çakrası Zayıfken

Boğaz çakramız olması gerektiğinden zayıf çalışıyorsa, kendimizi ifade ederken zorlanırız ve bu tabi ki hak-hukuk gibi durumlarda gak-guk etmemize sebebiyet verebilir, bir anda kendimizi başkasının sözlerinin tesirinde kalmış bulabiliriz. Toplum içinde konuşma korkusu yüksek olur. Yaratıcı tarafımızı ifade edemeyiz. Dışarıdan bakıldığında insanlar bizleri zayıf, ürkek, net olamayan bireyler olarak görürler.
ALIN ÇAKRASI (3.GÖZ ÇAKRASI)'nın Hayatımıza Etkileri

Alın (3.Göz) Çakrası Dengedeyken

Alın çakramız dengedeyken karşımızdaki insanların niyetlerini sezmede başarılı, dışarıdan bakıldığında karizmatik ve gerçeklik kaynağımızla iletişim halinde hissederiz. Bu dünyadaki amaçlarımızı, görevlerimizi sezebiliriz. Meditatif hale kolayca geçebilir, rehber dostlarımızdan yardım alabilir ve zor durumlarla karşılaştığımızda uygun olan seçimi yaparken genel itibariyle, olay örgüsü içerisindeki en iyi seçimi gerçekleştirebiliriz. Her ne kadar astral seyahat için karın çakramız önemli olsa da, 3. göz çakramızın da rolü büyüktür ve dengeli bir alın çakrasıyla kolaylıkla astral seyahat gerçekleştirebiliriz. Akaşik kayıtlara erişebilmemiz de mümkündür.

Alın (3.Göz) Çakrası Aşırı Aktifken

Her çakramızda olduğu gibi, alın çakramızın da aşırı aktif çalışması bizler için “gerçeklik” anlayışımız konusunda sıkıntı çıkarabilir. Aşırı duyarlı olmamız, gelen dış kaynaklı bilgiyi işleyememe ve kendimizi bu konuda endişe / korku ağına düşürebilecek duruma gelebiliriz. Dünya realitesinden kopuk yaşamak, fantezi dünyasına tıkılmak, hoş olmayacaktır. Maddi alemi ve dünya maddiyatını dengede tutabilmemiz önemli dostlarım.

Alın (3.Göz) Çakrası Zayıfken

Alın çakramız olması gerektiğinden zayıf çalışıyorsa, karşılaştığımız olay ve durumlarda büyük resmi algılamakta problemler yaşayabilir ve kendimizi bunlara tek taraflı bakarken bulabiliriz. Kendimizi önemsemeyiz, kafamız “yaşamda niye varız” sorusunda karışıktır, kendimizden şüphe duyarız. Dışarıdan başkalarının bizi etkilemesi ya da manipüle etmesi de mümkündür.
TAÇ ÇAKRA'nın Hayatımıza Etkileri

Taç Çakrası Dengedeyken

Taç çakramız dengedeyken, ilahi enerjiye ve üst benliğimizle bağlantıda açık konumda oluruz, bunu hissederiz. Fiziksel ve enerji bedenlerimizin farkındalığında oluruz. Herkesi ve her şeyi, yaratıldığı gibi algılayabiliriz; bireysel ve dış etkenli yargılardan uzak… Perdenin arkasını sezgilerimizle algılayabiliriz.

Taç Çakra Aşırı Aktifken

Taç çakramızın aşırı aktif çalışması mümkündür. Alın çakrasındaki gerçek-fantezi düalitesinin bir üst noktası olarak algılayabiliriz ve buna da tamamen maddi alemden kopma, maneviyat bağımlısı olma diyebiliriz. Fiziksel ihtiyaçlarımızı görmezden gelebiliriz. Ayrıca popüler bir “birey” olmayı arzulamak ve yaşamımızı buna göre çerçevelemek mümkündür. Cinsel içerikli ve erotik hayal gücümüz tavan yapabilir ve düşüncelerimiz hep bu bölgede olabilir.

Taç Çakra Zayıfken

Taç çakramız olması gerektiğinden zayıf çalışıyorken de aşırı materyalist yaklaşım sergileyebilir, reddedici, inkar edici hareketler sergileyebiliriz. Bunun yanı sıra yaşamdan zevk alamamak, kendimize olan özsaygının düşüklüğü, arada sırada da hissedebileceğimiz utanç duygusu düşük bir taç çakradan kaynaklanabilmektedir.
Kullanmakta olduğunuz cihaz/web tarayıcısı çerezleri desteklemiyor yada bloke ediyor. Sistemin temel özelliklerinden yararlanabilmek için çerez destekleyen bir tarayıcı kullanmalısınız. Çerez politikamız hakkında daha fazla bilgi almak için tıklayınız.